9 Ekim 2013 Çarşamba

Çayyolu Üç Fidan (ÇÜF) Forumu 2013-07-05





Forum iletişim bilgileri:
Twitter: @cayyolu3fidan
E-mail: cayyolu3fidan@gmail.com
Yer: Çayyolu Üç Fidan Parkı
Tarih ve saat: 05.07.2013 Cuma 21:00
Kişi sayısı: 60
Anahtar kelimeler: Branda, İlkelerimiz, AOÇ, Serbest Kürsü
Duyurular:
·         Haftasonu Güvenpark’ta kadın forumu var, günü saati teyit edilecek. Facebook’tan duyurulacak.
·         12 Temmuz 19:00 Atatürk Evi önünde AOÇ için eylem yapılacak.
·         13 Temmuz Cumartesi 17:00 AOÇ Paneli ve AOÇ forumu var.


GÜNDEM:
·         Parka hazırlanacak pankart/branda içeriği
·         İlkelerimiz
·         AOÇ
·         Serbest kürsü

KONULAR/FİKİRLER:
1.       Parka hazırlanacak pankart/branda içeriği

·         Katılımın arttırılması için branda üzerine bir forum çağrısı hazırlanmasına karar verildi. Karar verilen mesaj: “Bu parkta forum var! Sen de gel”, saat eklenecek.

2.       İlkelerimiz

·         Daha önceki forumlarda okunan ve facebook’ta paylaşılan “İlkelerimiz” metni (Ek-1) madde madde üzerinden geçilerek oylama yapılacak.

·         Madde 1: Üç Fidan Parkı Forumu; gönüllülük temelinde bir araya gelir, kolektif bir çalışmayı esas alır, kendi içinde doğrudan demokrasiyi işletir, yatay hiyerarşiyi savunur ve bu yolla aldığı kararları eşgüdüm içerisindeki diğer park formlarıyla paylaşarak hayata geçirilmesini savunur.
·         Yatay hiyerarşi ile anlatılmak istenen herhangi bir iktidarın oluşmasına engel olunacak bir yapılanma. Bunun yerine “yatay örgütlenme” önerildi, kabul edildi.
·         Madde 2: Üç Fidan Parkı Forumu çalışmalarını, sermayeden, devletten, iktidardan ve yerel idareden bağımsız olarak, halktan, emekten, demokratikleşmeden yana antifaşist, antiemperyalist, antişovenist, antikapitalist bir temelde yürütür.
·         Kabul edildi.

·         Madde 3: Üç Fidan Parkı Forumu, dil, din, etnik köken, inanç farklılıklarını baştan kabul eder ve her türlü cinsiyetçi yaklaşıma karşı çıkar.
·         Kabul edildi.

·         Madde 4: Üç Fidan Parkı Forumu; "kamu yararı" kavramını; kurulu düzenin korunmasındaki çıkar yerine; ülkede yaşayan tüm halkların ortak çıkarlarını ifade eden "toplum yararı" olarak görür, ve ülke bütününde toplum yararına olduğunu kabul ettiği her türlü eylemliliğe/etkinliğe destek verir, katılır.
·         Yazım dili gözden geçirilmeli. Sade ve kolay anlaşılır olmalı.
·         Diğer maddeler sade ve net, bunda kamu yararı kavramı eleştirilip toplum yararı kabul ediliyor, eleştiri kısmı lafı uzatıp karmaşıklaştırıyor, kaldırılabilir.
·         İlke dediğimiz şey eleştiri değildir. Neyi savunduğumuzu net bir şekilde söylemeliyiz. Eleştirilerimizi bildiri olarak yayınlayabiliriz.
·         Madde değiştirildi.

·         Madde 5: Üç Fidan Parkı Forumu; kadına yönelik her türlü şiddeti reddederek kadının bedeniyle, kimliğiyle, onuruyla kamusal bir varlık olmadığını kabul eder, söylemini "toplumsal cinsiyet eşitliği" temelinde oluşturur, kadın emeği ve bedeni üzerinde devlet tarafından uygulanan gerici politikalar karşısında sessiz kalmaz, aynı zamanda kadını görünür kılacak her türlü pozitif ayrımcı politikaları destekler.
·         Cinsiyet ayrımcılığının temeli erkek egemen devlet anlayışı lafını kullanmalıyız.
·         Madde gözden geçirilecek.

·         Madde 6: Üç Fidan Parkı Forumu; engelli yurttaşların yaşamın her alanında ve toplum içinde görünürlüklerini sağlayan farkındalık ve bilinç yaratan politikaları destekleyerek bunların hayata geçmesi noktasında çaba gösterir.
·         Engellilerin hayatlarının kolaylaştırılması ile ilgili ekleme yapılabilir.

·         Madde 7: Üç Fidan Parkı Forumu; sağlıklı ve güvenli kentsel çevrelerin oluşturulması ve kentsel yaşam kalitesinin iyileştirilmesi doğrultusunda, toplumun büyük bölümünü dışlayan, halkın katılım ve denetimine kapalı yerel yönetim biçiminin aşılmasını, kent halkının demokratik katılımı ve denetimini sağlayacak bir anlayışın geliştirilmesini, öncelikli ve temel gerek olarak görmektedir.
·         Kabul edildi.

·         Madde 8: Üç Fidan Parkı Forumu; ülkemizin su kaynaklarının, havzalarının, sulak alanlarının, madenlerin yani tüm doğal kaynakların, sermayenin hizmetine sunulmasına yönelik olarak uygulanan politikalar karşısında toplumsal yararı esas alarak anti-kapitalist bir mücadeleyi başta yerel halk örgütlülükleri olmak üzere sendikalar, meslek örgütleri ve diğer demokratik kitle örgütleriyle birlikte yürütür, doğal kaynaklarımızın, toplumsal kaynak olduğu bilinciyle toplumsal denetimde ve planlı uygulamalarla değerlendirilmesini ve ekolojik değerleri esas alan bir yaşamı savunur.
·         Sürdürülebilirlik eklensin.
·         Daha basit ve sade bir dille yazılsın.
·         İfadeler net olmalı, muğlaklık olmamalı.

·         Madde 9: Üç Fidan Parkı Forumu; ülkemizin yenilenebilir enerji kaynakları açısından önemli potansiyele sahip olmasından yola çıkarak ithal kaynaklara dayalı enerji üretimi yerine, kent ve ülke çıkarları doğrultusunda yerli ve yenilenebilir enerji potansiyellerinin değerlendirilmesini savunur.
·         Yerli malı yurdun malı herkes onu kullanmalı denirdi eskiden, artık sermaye uluslararası hale geldi.
·         Dili gözden geçirilmeli.
·         Yasalar büyük şirketlerin istediği şekilde çıkıyor. Petrol yataklarımız, jeotermal kaynaklarımız, madenlerimiz yasalarla özelleştiriliyor, uluslararası şirketlere açılıyor.
·         Halkın çıkarına aykırı olan her türlü yapıya karşı çıkılmalı.
·         Ekonomide çok büyük bir adaletsizlik var. Yerli sermaye savunması yapmak yerine sermayedarları yoksullar lehine çevirme, mülk sahiplerinden mülksüzlere aktarım yapılmalı.
·         Enerji kaynaklarının peşkeş çekildiği her duruma karşı çıkmalıyız. Bu metin toplum-doğa-sermaye ilişkisinde sermayeyi mahkum edecek bir metin olmalı.
·         İlkelerden ben bunu anlamıyorum. Çok fazla detay girilmiş. Daha basit olmalı, forumlarda niye bir araya geldik onu anlatmalıyız.
·         İlkeler en yalın, en özlü biçimde belirlenmeli. Bu ilkeler daha sonra teker teker her forumda tartışılır.

·         Madde 10: Üç Fidan Parkı Forumu; siyasi iktidarların tüm anti demokratik uygulamalarına karşı diğer tüm demokrasi güçleriyle birlikte, bağımsızlık, eşitlik, demokrasi ve özgürlük mücadelesini sürdürmeye, karşı faşist saldırılar karşısında dik durmaya, yaşam hakkının en kutsal hak olduğuna, aklın ve bilimin kaçınılmaz zaferine inanır. Başka bir dünyanın, başka bir Türkiye’nin mümkün olduğu bilincine sahiptir.  
·         Bu madde hepsini kapsıyor.

·         İlk öneri metni EK-1’de revize metin EK-2’de sunulmuştur.

·         İlkelerle ilgili genel tartışmalar:
·         Bunların hepsini yazarsak parti programı çıkar. Gezi derneği manifetosu temel alınabilir. İşletilmesi gereken mobilize olma günlük yerel sorunlar. İlkeler tartışma konusu olacak cümleler içeriyor, bazıları teknik bilgi istiyor.
·         Forumu yaşlandırıyor, gençleri tutamayız.
·         Cümlelerin sonuna somut  şeyler önersinler. Nerde yanlışız, eksiğiz görelim.
·         Bu halk hareketi kişisel özgürlüklerin kazanılması için başladı. Bu çok politik bir metin olmuş. Özgürlükler üzerinde durmalıyız. Kapitalist- antikapitalist herkes katılmalı, herkesi kucaklamalıyız. Maddeleri bu kadar spesifik yazmamalıyız. Kadın hakları, çevre sorunları tamam ama sermaye değil. Ben bunu öğrencilerime anlatamam, liberal ve sosyalist düşüncedekileri bir arada kucaklayamaz.
·         Gezi ile, insani dürtü ile bir araya geldik. Azınlıkları özgürleştirecek bir yaklaşımla herkesi özgürleştiririz. Temel insani ilkeler yeterli.
·         Çocuk hakları mevzusu önemli. İktidarlar buna anadil hakkı sebebiyle çekinirler. Çocuk hakları da eklenmeli.
·         Parti kurulurken bu kadar tartışılmıyor.
·         Kendimize olan güveni direnişler muhafaza etmeliyiz. Bu bizi politika yapar hale getirdi. İktidara itiraz etmek darbecilikle suçlanır hale geldi. Karşımızda politika yapan nesneye karşı biz de politika yapar hale geldik. Bu ilkelerden biri canımı sıktı diye yarın gelmemezlik etmem.
·         Bundan parti marti kurulmaz. Ortaklaşan kimi hassasiyetleri toparlıyor. Sadeleştirilmeli ama cesaretimizi koruyalım.
·         Biz buraya karar alarak geldik. Bitirmeye izin verin. Önceki forumda okundu, facebook’ta paylaşıldı. Gençler konuşsun yaşlılar sussun. Moral bozucu konuşmalardan kaçınalım. İtiraz varsa serbest kürsüde konuşalım.
·         Eylemlerde her türlü insan vardı. Bu hareket haksızlığa zulmedene karşıydı, bunu bölmeyelim.
·         Özgürlüklerimiz neden kaybedildi? Neoliberal politiklar gereği devlet-vatandaş ilişkisi yeniden tanımlandı. Antikapitalizm olmadan bu sistemi değiştiremeyiz. Tartışmadan kabul edilmiş birşeyi sürdüremezsiniz. Önümüzdeki süreçte herkes isteklerini dile getirecek, tepkilerini verecek.
·         Eylemlilik AKP’ye ve işbirlikçilerine karşı tepkiydi. Farklı farklı konularda cephe mantığını ortadan kaldıracak şekilde davranmalıyız. Antikapitalist – kapitalist, bayrak – anadil ayrıştırmamalıyız.
·         Haksızlıklara itiraz temel olmalı.
·         Özgürlük mücadelesi kimsenin malı değil. Herkese dokunan tarafı var. Siz burayı boğarsanız çoğulculuğu zedeler. Bugün AKP, yarın benzer yaklaşımda başka bir parti olabilir. İlkelerimizi özgürlük ve demokrasi üzerinden tanımlamalıyız. Farklı farklı insanların aramızda olması hepimiz için onur olmalı. İsteğim budur.
·         Bu hareketin siyasallaşması çok doğaldır. AKP çok ciddi örgütlü ve hiyerarşisinde devletin tüm imkanlarını kullanıyor. Örgütlü olmamız lazım. Forumlardan güzel fikirler çıkıyor.

3.       AOÇ
·         Gezi olayını uzun zamandır tartışıyoruz. Orda meşru bir durum var. MMO ve meslek odalarının dahil olduğu haklı bir dava herkesi bir araya getirdi. Kendini azınlık, ötekileştirilmiş hisseden herkes kenetlendi. Meşru olması ve Gezi Parkı’nın savunulması vardı. Tartışmaya girmeyelim. Meşru bir konu etrafında kenetlenelim: AOÇ meselesi.
·         Siyasi iktidar kent topraklarının yağmalanması üzerinden çalışıyor. Başkent dayanışması uzun süredir bu konuda mücadele veriyor. AOÇ hepimizin ortak mirası, oraya sahip çıkmamız gerekiyor.
·         AOÇ’deki hukuk mücadelesi meslek odaları desteğiyle 2004’ten beri devam ediyor.  Başkanlık sarayı inşaati devam ediyor. AOÇ Atatürk vasiyetiyle Ankaralılara bırakılan bir alan. Cumhuriyet öncesinde bataklıktan modern tarıma ve ormanlığa geçiş laboratuarı. Siyasal iktidar orayı rant kapısı olarak görüyor. Yasal düzenlemeler ve imar değişiklikleri ile parçalamaya çalışıyorlar. Azgın iktidar emirle hukuksuz şekilde inşaate başladı. Bina 3. Kata çıkmış durumda. Mimarlar odası davayı takip ediyor. Aynı Gezi’deki gibi gizli saklı ihale ve inşaat yapıldı. AOÇ ile ilgili tasarruf Büyükşehir Belediye’sine geçti. İçinde yol geçirildi. Tema park, hayvanat bahçesi bahanesiyle yapılaşmaya açmaya çalışıyorlar.
·         İşgal edelim mi?
·         Meşru mücadeleye destek vermemiz gerekiyor. Bu şekilde birlikte hareket edelim. Siyasi konuları sonra da tartışabiliriz. Bu konuya öncelikle destek verelim.
·         Söğütözü tarafında ABD Büyükelçiliği’ne arazi verileceği haberleri doğru mu? Mimarlar odasının AOÇ’deki binaları tescillettirme ile ilgili başvurusu ne durumda?
·         AOÇ katliamı 1985’ten başlıyor. AOÇ’den sadece Gazi Üniversitesi’ne arazi satılabilir diye bir kanun vardı. Yakın zamanda Gazi Üniversitesi ordan bir arsa aldı. TOKİ’ye verildi. ABD Konsolosluğu’na satılacakken kamuoyunda duyuldu. ABD elçiliği böyle birşey olmadığını açıkladı. Satış TOKİ üzerinden yapılarak gizlenmeye çalışılıyor. Şu an satış durdu. 1995-1996’larda MİT’e arsa verilmeye çalışıldı. Odalar üzerinden mücadele başlatıldı. Atatürk Evi önünde çadırlar kuruldu. Yapamadılar. Toplumsal tepki olduğu zaman yapamıyorlar. İnsanlar orada eylem yapmaya başlarsa destek verilmeli, katkısı olacaktır.
·         ABD elçiliğine siyah ve sarı çelenk bırakıldı. MMO görüştü, bu araziden vazgeçin dedi. İhtiyaç varsa başka yerler teklif edilebilir. Eylemler etkili olursa elçilik vazgeçecek.
·         AOÇ akciğerimiz. M. Kemal’in emaneti demeyelim. Burayı halkın nefes yolu olarak savunmalıyız. Bu tip söylemlerden uzak durmalıyız. M. Kemal’e saygısızlık değil, bu parklar kimsenin güdümünde değil, orası halkın yeridir.

4.       Serbest Kürsü
·         Çayyolu’nda yeşil alanlar satışa çıkmış, birleşerek sorunlara karşı hareket edelim.
·         Forum ve tartışma ortamında alkol alınmasına karşıyım, dışarıya koz vermeyelim.
·         Hükümete karşı bir hareket yanında bazı partileri karşımıza alırsak yarın da başka biri bizi karşısına alır. Hakaret ve fizikel temas olmadığı sürece her türlü konuyu konuşabilmeliyiz. Bir örgüte faşist demek hakarettir.
·         Şiddet uygulayan bir zihniyet dışlanmalı, şiddetten arınırlarsa gelebilirler. Irksal şiddet kabul edilemez.
·         Herkes kimliğini unutup bu davayı savunmalı.
·         Herkesi kucaklayacak bir dil kullanmalıyız.
·         Hareket içinden insanlar seçildi ve cadı avı yapılıyor. Yargılamalardevam ediyor, davalara giden eylemci sayısı çok az, katılımı arttıralım.
·         Dün gece 12:00’de Olgunlar’da alkol satan esnafı polis basmış. Esnaf direnmiş. Sebep direnişe destek vermeleri, Ethem’in resmini asmaları.
·         Bestekar ve Kızılay’da alkol kontrolleri arttırıldı.
·         Kuğulu’da taciz olayına destek çağrısı yapıldı.
·         Mustafa Sarı için de benzer davranışta bulunmalıyız.
·         Eylemler sırasında yaralanan gençlerin hukuksal mücadeleden kaçındığı ile ilgili duyumlar var. Gençler canlarını ortaya koydular. Bu gelecek kaygısıyla haklı mücadeleden vazgeçmek doğru değil, ikna edelim. Mahkemelere destek verilmediği gibi hukuk davaları yüksek maliyet getiriyor. Kitle olarak nasıl dayanışabiliriz? Geri adım atmamalıyız.
·         Avukat katılımcı: Baro kendi derdine düştü. Emniyet fezlekesi Ankara Baro’sunu kışkırtıcılıkla suçluyor. Avukat gözaltıları başlayabilir. Adli yardım büroları var. Parasız savunma dışında, maddi durum belgelemesi ile bazı harçlardan muafiyet sağlanabilir. Fon için baro kendi derdinde olduğu için maddi destek veremeyebilir.

ÖNERİLER:
1.       Gençlerin katılımı azaldı. Arttırmamız lazım.
·         Bu durum Gezi ruhuna ters.
·         Gençler arkdaşlarını getirsinler.
·         Forumlar geç bitiyor, aile engeline takılıyor.
·         Gençler konsantre olamıyor, sıkılıyor. İlgi çekici hale getirmek gerek, bu haliyle gençlerin ilgisini çekmiyor.
·         Gençler gelmese de sosyal medyadan, internetten takip ediyorlar.

2.       AOÇ için heyet seçelim. MMO ile görüşülebilir.

3.       Çayyolu’nda bir parka isim verdirebiliriz.

4.       Cüzi bağış toplayarak tutuklulara destek verebiliriz.


SONRAKİ TOPLANTI:
Tarih ve saat: 09.07.2013 Salı
Yer: Çayyolu Üç Fidan Parkı
EK-1
Çayyolu Üç Fidan Forumu İlkelerimiz İlk Öneri Metni
1- Üç Fidan Parkı Forumu; gönüllülük temelinde bir araya gelir, kolektif bir çalışmayı esas alır, kendi içinde doğrudan demokrasiyi işletir, yatay hiyerarşiyi savunur ve bu yolla aldığı kararları eşgüdüm içerisindeki diğer park formlarıyla paylaşarak hayata geçirilmesini savunur.
2- Üç Fidan Parkı Forumu çalışmalarını, sermayeden, devletten, iktidardan ve yerel idareden bağımsız olarak, halktan, emekten, demokratikleşmeden yana antifaşist, antiemperyalist, antişovenist, antikapitalist bir temelde yürütür.
3- Üç Fidan Parkı Forumu, dil, din, etnik köken, inanç farklılıklarını baştan kabul eder ve her türlü cinsiyetçi yaklaşıma karşı çıkar.
4- Üç Fidan Parkı Forumu; "kamu yararı" kavramını; kurulu düzenin korunmasındaki çıkar yerine; ülkede yaşayan tüm halkların ortak çıkarlarını ifade eden "toplum yararı" olarak görür, ve ülke bütününde toplum yararına olduğunu kabul ettiği her türlü eylemliliğe/etkinliğe destek verir, katılır.
5- Üç Fidan Parkı Forumu; kadına yönelik her türlü şiddeti reddederek kadının bedeniyle, kimliğiyle, onuruyla kamusal bir varlık olmadığını kabul eder, söylemini "toplumsal cinsiyet eşitliği" temelinde oluşturur, kadın emeği ve bedeni üzerinde devlet tarafından uygulanan gerici politikalar karşısında sessiz kalmaz, aynı zamanda kadını görünür kılacak her türlü pozitif ayrımcı politikaları destekler.
6- Üç Fidan Parkı Forumu; engelli yurttaşların yaşamın her alanında ve toplum içinde görünürlüklerini sağlayan farkındalık ve bilinç yaratan politikaları destekleyerek bunların hayata geçmesi noktasında çaba gösterir.
7- Üç Fidan Parkı Forumu; sağlıklı ve güvenli kentsel çevrelerin oluşturulması ve kentsel yaşam kalitesinin iyileştirilmesi doğrultusunda, toplumun büyük bölümünü dışlayan, halkın katılım ve denetimine kapalı yerel yönetim biçiminin aşılmasını, kent halkının demokratik katılımı ve denetimini sağlayacak bir anlayışın geliştirilmesini, öncelikli ve temel gerek olarak görmektedir.
8- Üç Fidan Parkı Forumu; ülkemizin su kaynaklarının, havzalarının, sulak alanlarının, madenlerin yani tüm doğal kaynakların, sermayenin hizmetine sunulmasına yönelik olarak uygulanan politikalar karşısında toplumsal yararı esas alarak anti-kapitalist bir mücadeleyi başta yerel halk örgütlülükleri olmak üzere sendikalar, meslek örgütleri ve diğer demokratik kitle örgütleriyle birlikte yürütür, doğal kaynaklarımızın, toplumsal kaynak olduğu bilinciyle toplumsal denetimde ve planlı uygulamalarla değerlendirilmesini ve ekolojik değerleri esas alan bir yaşamı savunur.
9- Üç Fidan Parkı Forumu; ülkemizin yenilenebilir enerji kaynakları açısından önemli potansiyele sahip olmasından yola çıkarak ithal kaynaklara dayalı enerji üretimi yerine, kent ve ülke çıkarları doğrultusunda yerli ve yenilenebilir enerji potansiyellerinin değerlendirilmesini savunur.
10- Üç Fidan Parkı Forumu; siyasi iktidarların tüm anti demokratik uygulamalarına karşı diğer tüm demokrasi güçleriyle birlikte, bağımsızlık, eşitlik, demokrasi ve özgürlük mücadelesini sürdürmeye, karşı faşist saldırılar karşısında dik durmaya, yaşam hakkının en kutsal hak olduğuna, aklın ve bilimin kaçınılmaz zaferine inanır. Başka bir dünyanın, başka bir Türkiye’nin mümkün olduğu bilincine sahiptir.  

EK-2
Çayyolu Üç Fidan Forumu İlkelerimiz Revize Öneri Metni
Özgürlüğüne, demokratik haklarına, kimliklerine, tercihlerine sahip çıkan kesimlerin yükselttiği sokak direnişleri, park forumlarına doğru evirilerek yerel inisiyatiflere dönüşmekte… Bu süreç ise geniş halk kitlelerinin bir araya geliş nedenleri ve gitmek istedikleri nokta konusunda her bireyin kendisini özgürce ifade edebildiği, doğrudan demokrasinin hayat bulduğu sosyal alanları yaratmakta…
Bizler de bu sürece paralel olarak Çayyolu Üç Fidan Parkı Forumunda gönüllülük temelinde bir araya gelerek ve yatay örgütlenme biçimini benimseyerek kendimizi ifade etmeye başladık. Yaklaşık yirmi gündür devam eden park toplantılarımızda ülke gündemine dair pek çok şey konuşuldu, tartışıldı, karara bağlandı. Tüm bu süreci yaşarken de park forumu katılımcıları olarak yaşama nasıl müdahale edebileceğimiz konusunda belirli ilkelerimiz olması gerekliliği ortaya çıktı.
Ülke gündemindeki politikaların hiçbirinde söz sahibi olamamış geniş halk kesimleri, şimdi “artık yeter, bizim de söyleyecek sözümüz, kuracak cümlelerimiz var” dediler..Yıllardır uygulanan antidemokratik uygulamalara karşı, vatandaş-devlet ilişkisini tekrar yapılandıran baskı politikalarına karşı, halka rağmen küresel sermayenin çıkarlarını gözeten yasalara karşı “özgür toplum-özgür birey” talepleriyle yürüyen, kendi yaşam alanlarına yöneltilen baskı-zor temelindeki müdahaleleri reddeden, “sokaktaki insan parlamentodaki yasaların öznesi olmalıdır” diyen bizler;
Her türlü insan hakları ihlallerine; antidemokratik yaptırımlara; toplum yararı gözetmeyen politikalara; kentimizin-kırımızın sermayeye yağmalatılmasına; ekolojik dengeyi bozacak tüm projelere; eğitimin ve sağlığın paralı olmasına; her türlü etnik köken, dil, inanç ve cinsiyet ayrımcılığı yapılmasına, kadına yönelik her türlü şiddete antifaşist- antişovenist- antiemperyalist-antikapitalist duruşumuzla karşı çıkıyor ve BAŞKA BİR DÜNYA, BAŞKA BİR TÜRKİYE MÜMKÜN diyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder